Hollandalı mimar Gerrit Rietveld tarafından tasarlanan Schroder Evi, De Stijl mimarisinin ünlü bir örneğidir.
Hollanda'nın Utrecht kentinde yer alan Schröder Evi, 1924 yılında tamamlanmıştır. Yenilikçi tasarımı ve geometrik formlar ile ana renklerin kullanımıyla bilinmektedir. Schroder Evi'nin iç mekanı De Stijl ilkelerini yansıtmakta, sadeliği, işlevselliği ve öğelerin temel geometrik biçimlerine indirgenmesini vurgulamaktadır. İç mekanın bazı temel özellikleri şunlardır:
İç mekanlar esnek ve uyarlanabilir olacak şekilde tasarlanmıştır. Duvarlar ve bölmeler, farklı oda konfigürasyonları oluşturmak için hareket ettirilebilir veya ayarlanabilir, böylece bina sakinlerinin yaşam alanlarını ihtiyaçlarına göre özelleştirmelerine olanak tanır.
İç mekanda De Stijl akımın başlıca renkleri olan siyah, beyaz ve grinin yanı sıra ana renklere (kırmızı, mavi ve sarı) dayalı bir renk düzeni kullanılmıştır. Renk kullanımı sadece estetik değil, aynı zamanda tasarımın farklı unsurlarını vurgulamaya da amaç edinmiştir.
Schröder Evi'ndeki mobilyalar genel geometrik temayı tamamlayacak şekilde tasarlanmıştır. Sandalye ve masalar da dahil olmak üzere bazı mobilya parçaları Gerrit Rietveld'in kendisi tarafından tasarlanmıştır. Ev, zamanına göre yenilikçi olan bir açık plan düzenine sahiptir. Bu sayede farklı mekânlar arasında süreklilik hissi sağlanmış ve daha geniş bir alan hissi yaratılmıştır.
Büyük pencereler ve kapılar iç mekanı çevredeki bahçeye bağlayarak iç ve dış mekan arasındaki sınırları ortadan kaldırıyor. Doğanın bu şekilde bütünleştirilmesi modernist mimaride oldukça yaygın kullanılmaktadır. Aynı zamanda iç mekan temiz çizgilere işlevselliği ile öne çıkarak minimalist bir tarzda gereksiz eşyalardan kaçınarak sadeliğin güzelliğ ile iç mimariyi buluşturmakta ve günümüzde halen en ünlü iç mimari eserlerden biri olmaya devam etmektedir.